PDF Kitaplar sayfamız "Çizgi Söğüt Gölgesi-İçimizi Isıtanlar" PDF kitabı ve sesli anlatımları ile yenilendi.

İçimizi Isıtanlar

Eğitimli insanlar topluma borçludurlar. Bir işin nasıl yapılabileceğini biliyorken bir başkasının yapamadığını görüp susmaları kendilerini yetiştiren o topluma ihanettir.

Çizgi Market

Genç Mühendisler: "Ben de Sonunda Bilgisayarcı Oldum" adlı kitabımı ücretsiz isteyebilirsiniz.

Blog İstatistikleri

  • 145.922 Ziyaretçi

Bilişim Bayi Kanalında Ahlaksız Saadet Zinciri ve Haksız Rekabet

haksiz_rekabet1Geçen hafta mutat Anadolu ziyaretlerimden birinde bundan 2-3 yıl önce çalıştığım firmalarda tanık olduğum ve uyardığım haksız rekabet ve kanunsuzluğun devam ettiğini işitince gerçekten çok şaşırdım. Üretici firmalar bayi kanalındaki müşterilerinden üretici oldukları alandaki rakiplerinin fiyatlarını, stoklarını ve satış adetlerini kontrol ediyorlar hatta bunu e-posta ile sorguluyorlar. Bundan da öte bu bilgileri raporlayan firmalara prim veriyorlar; üstelik elden falan da değil, havale çıkartarak. Sektörün lider üreticilerinin halâ  bu ve benzeri rekabet kanunu ve Türk Ticaret Kanunundaki haksız rekabet hükümlerine karşı hukuksuz davranışlarını görünce bu yazıyı hazırlamak istedim. Türkiye’de üretici-distribütör-dağıtıcı-zincir mağaza ve bayi kanalındaki bazı haksız, ahlak dışı ve hukuksuz uygulamalara dikkatinizi çekmek istiyorum.  

Türkiye 2008 Dünya ekonomik krizi sürecinde vahşi kapitalizm uygulamaları ile daha yakın ve hızlı biçimde tanıştı. Banka hesaplarımızdan çekilen sözde masraflar, Deli Dumrul (Geçenden 10 akçe geçmeyenden 20 akçe) hesabı kredi kartı uygulamaları, kimsenin kolayca anlayamayacağı GSM tarifeleri, küçücük yazılar ile yazılan ancak kimsenin başına gelmediğinde anlamını kavrayamadığı uyarılar vs. hepsini yaşadık. Ülkede BTK Bilişim Teknolojileri Kurumu var ancak TV reklamlarında televizyon yayınında sesin yükseltilmesinden veya farklı GSM şebekeleri ile konuşurken karşı tarafın hizmetini kötülemek için kasıtlı olarak konuşma bant genişliğinin düşürülmesinden herhalde sadece ben mustaribim. Herhalde bunları kimse görmüyor, duymuyor, hissetmiyor.

Bilişim sektöründe Vatan Bilgisayar, Bimeks, Teknosa, Media Markt gibi dev firmalar pazar payını artırırken, sokak aralarındaki bilgisayarcılar, hani bizlerin “kanal” diye adlandırdığı firmalar, iş yapamıyor ve sadece teknik servis veren, kartuş dolduran ve hatta kopya yazılım “hizmetleri” sağlayan  minik birimler haline geliyor. Tüm söylemlerin aksine, bu durumun ve mevcut rekabet ortamının artık kendileri açısından bile sürdürülebilir olmadığını gördükleri halde, tüm üreticiler (Vendor) ve markalar (Brands) büyük mağazaları ve zincir mağazaları desteklemekte ve onlara çok ciddi avantajlar vermektedir. Tablet ve Notebook üreticileri, bitmiş ürün markaları, yazılım şirketleri ve diğer tüm üreticiler/markalar… Hepsi, bayilere ve diğer küçük KOBİ’lere vermedikleri kâr marjını (%25-30) bu şirketlere bir şekilde tanımaktadırlar. Üstüne üstlük bir de bunlara insert desteği, raf parası, pano reklâmları, duvar/cam reklâmları, yeni dükkan açılış sponsorlukları adı ile inanılmaz pazarlama destekleri verilmektedir. Aslında bu büyük mağazalar ve zincir mağaza oluşumları tamamen haksız rekabet ve kirli oyunlar içindedir. İşte esas anlamadığım bu cahil cesaretidir.

Öncelikle rakip firmanızın fiyatlarını tespit etmenin, müşterilerinizin satış adetlerini sorgulamanızın, rakip ürünlerini daha az sattıklarında onlara prim veya tersi olduğunda ceza vermenizin suç olduğunu, bu kurumlara baskı yapıldığını ve/veya kartel oluşturmak anlamına geleceğini bilmeyen bir işletmeci olmadığını düşünüyorum.  Rekabet Kurumu “Ürünlerinin satış ve tanıtımını engellemek ve dağıtım kanallarında kendi ürünlerinin satışını sağlamak üzere çeşitli teşvik ve ödüllendirme mekanizmaları geliştirmeyi” suç olarak görmektedir.

Bu durumu ihbar eden herhangi birinin ki başvuruyu yapanın gizlilik talebi de kabul edilmektedir, üreticilere/distribütörlere ve bu zincir mağazalara ciddi zarar verebileceğini, aylarca rekabet kurumu ile uğraşmak zorunda kalınacağını, milyon US$ mertebesinde cezalar ile karşı karşıya kalacaklarını ve cezanın doğrudan kesileceğini ve savunmak için kamuyu onların dava etmeleri gerektiği söylemeliyim. Kaldı ki bu primler veya benzeri ödemeler kayıt altındadır. Faturası bile bulunmaktadır. Geçmişte benzer durumlarda rekabet kurumunun uygulamaları ve süreçleri internet üzerinden bulunabilir. Yine sektörümüzde yaşanan bir örnekte de lider firmalarımızın başından geçen bu kötü olayları isteyenler sorgulayabilirler. Rekabet Kurumu müfettişlerinin doğrudan e-postalarınıza el koymaları, fatura ve cari hesaplarınızın didik didik aranması, sorgulamalar, ispat etmenizi beklemeler vs.

haksiz_rekabet2

Türkiye’de üretici-distribütör-dağıtıcı-zincir mağaza ve bayi kanalındaki bazı haksız, ahlak dışı ve hukuksuz uygulamalardan en acımasız olanı üretici firmaların kendi müşterilerini atlayarak onların müşterilerine rebate, pazarlama fonu, ristrun veya benzeri adlar ile destek sağlamalarıdır. Bu rekabet kurumu açısında “Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar” başlığı altında incelenmiştir.

Madde 4- Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır.

Üretici firmalar aslında distribütörlerin müşterisi olan büyük ve zincir mağazalara distribütörlerini dışarıda tutarak extra %20-25 destek sağlamaktadır. Öyle ki bu zincir mağazalar tüketici fiyatlarından %25-30 indirim yaparak ve distribütörlerin kendilerine kestikleri fatura fiyatları altında doğrudan tüketicilere ürünleri satmaktadır. Distribütörlerin yaptıkları bu davranış yukarıda yazan Madde-4’e göre suçtur.

“Münhasır bayilik hariç olmak üzere, eşit hak, yükümlülük ve edimler için eşit durumdaki kişilere farklı şartların uygulanması” Türkiye’de suçtur. “Büyük oranlarda ve maliyetinin altına düşecek şekilde indirim yaparak yıkıcı ve/veya seçici fiyatlama uygulamak”  Türkiye’de suçtur.

Yeni Türk Ticaret Kanununun 54. maddesine göre,

“Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 
“Seçilmiş bazı malları, iş ürünlerini veya faaliyetleri birden çok kere tedarik fiyatının altında satışa sunmak, bu sunumları reklamlarında özellikle vurgulamak ve bu şekilde müşterilerini, kendisinin veya rakiplerinin yeteneği hakkında yanıltmak” Türkiye’de suçtur. 

Üstelik bu destek bir şekilde şirket sahiplerine, ortaklara veya doğrudan şirketlerin kendi hesaplarına havale yoluyla ödenmektedir. Tamamen delili bulunmaktadır. Bu haksız, hukuksuz ve ahlak dışı uygulama büyük mağazaların ve zincir oluşumlarının bayi kanalındaki firmaları teker teker yutmasına neden olmaktadır.  

Büyük mağazaların, zincir oluşumlarının hatta bayi kanalındaki firmaların bile herhangi bir nedenden dolayı yurt dışındaki üreticilerden doğrudan para almaları ve bunu kayıtlarında göstermemeleri ayrıca büyük suçtur. En kolay savunabileceği düşünülen sponsorluk veya pazarlama desteği adıyla gelen bu havalelerin faturalanması ve yurt içinde yapılan hizmetin KDV doğurması kaçınılmazdır.

KDV Kanununun 6. maddesine göre, işlemlerin Türkiye’de yapılması, malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını ifade eder. Aynı şekilde hizmetin Türkiye’de yapılması, değerlendirilmesi ve Türkiye’de faydalanılması hükmü bulunmaktadır. Hizmetten Türkiye’de faydalanma ve hizmetin Türkiye’de değerlendirilmesi; ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yapılanın Türkiye’deki hesaplarına intikal ettirilmesi şeklinde olabilir. Faydalanma ve değerlendirme hizmetin Türkiye dışında icra edilmesi halinde geçerlidir. Başka bir ülkede yapılan hizmetten Türkiye’de faydalanılması halinde yine KDV doğar.

Durumu kısaca şu şekilde özetleyebiliriz. Distribütör üzerinden sizin fatura keserek aldığınız her türlü rebate, ristrun, indirim fiyat farkı, pazarlama desteği vs. bunların hiçbirinde problem yoktur ancak doğrudan üretici firmadan gelen havalelerin tam bir bomba olduğunu bilmelisiniz. Bir ürünü sürekli olarak size kesilen fatura bedelinin altında satamazsınız. Bu haksız, ahlaksız ve hukuksuz saadet zinciri de bir gün bozulduğunda o üretici firmanın Türkiye temsilcileri, distribütör ve büyük mağaza sahipleri bu vebalin altında kalırlar.

 Save as PDF

1 comment to Bilişim Bayi Kanalında Ahlaksız Saadet Zinciri ve Haksız Rekabet

  • bu yazıyı okuduktan sonra okadar çok mutlu oldumki bunu kelimelerle anlatmam mümkün değil ve telefonuma sarılıp niyazi saral abimi arayıp bu mutluğumu ona ilettim gerçekten içimdeki ateşi ona anlatım bizim sesimiz oldun niyazi abim çok teşekkür ediyorum ve bu yazıyı elimden geldiğince çok paylaşıyorum…

Leave a Reply